KIBRIS’TA NELER PİŞİRİLECEK - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
KıbrısKöşe Yazarları

KIBRIS’TA NELER PİŞİRİLECEK

Erdoğan Özbalıkçı

15 ve 20 Temmuz 1974’te  Kıbrıs’a yapılan askeri müdahalelerinin üzerinden nerdeyse 50 yıl geçti.

Bu 50 yılda BM önderliğinde Kıbrıs için birçok öneri plana dönüştü. Ancak sonuç alınamadı.


Bu görüntüye bakarak birçok kişi  ada’da  artık hiçbir önemli gelişme yaşanmayacağını savunmaya başlayarak, statükonun bir parçası haline dönüştüler.

Kıbrıs sorununun içsel bir sorun olduğunu  düşünenler varsa, bunun yanlışlığını erken bir zamanda göreceklerdir.                 20 Temmuz günü Yunanistan Başbakanı Kıbrıs’ta olacaktır. Aynı şekilde Kuzey’e de Tayyip Erdoğan ve ekibi de gelecektir.

Bu gelişler sırasında ve sonrasında hen iki tarafta da şöven çıkışlar ön plana çıkacaktır. Ancak önemli olan arka planda hangi yemeğin pişirilmeye çalışıldığıdır?

Rum tarafındaki siyasi kaynaklara göre Ekim ayında BM başkanlığında bir BEŞLİ KONFERSNS DÜZENLENECEKTİR.

Bu beşli konferansa İngiltere, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı ile Kıbrıs Türk yönetimi Başkanı katılacaklardır.

BM’nin ,  Güçlü olmayan bir birleşik Kıbrıs devleti ve yetkileri alabildiğine fazla olan iki federal devlet konusunda Türkiye ve Yunanistan’dan  onay aldığı siyasi kulislerde konuşulmaktadır.

Böyle bir planın hem Rum tarafını hem de Türkiye’yi tatmin edecek bir açılım olduğu tartışılmaktadır.

Zaten son günlerde Tatar’ın Kıbrıs konusundaki söylemlerinin alabildiğine değiştiği gözlenmektedir.

Tatar, iki eşit egemen devlet ısrarından ambargoların kaldırılması noktasına gelmiştir.

Tatar ve Türkiye’ye belirli ekonomik tavizlerle görüşmelerin başlatılabileceği ve sonucunda 1960 Antlaşmalarında olduğu gibi, uzlaşı planının referanduma gidilmeden    halka dayatılacağı     konusunda birçok yetkili ağızbirliği etmektedir.

Dünyada  çözümlenmemiş hiçbir sorun ilelebet devam edemez. Rum tarafı geçmişteki politikalarında SON ANDA

BM tarafından önerilen birçok plana karşı çıkmıştır. Ancak HAYIR oyunun onlara fazla bir kazanç vermediği ortadadır.

Türk tarafına gelince;

Türk tarafı her açıdan Türkiye’ye bağımlı bir yönetim haline getirilmiştir. Türkiye’nin onayı olmadan,Kuzey Kıbrıs’ta bir yaprak bile uçamaz.

Dayatma Planın getirilmesinin ana nedenleri dikkatlice incelenirse, Kıbrıs konusunda düşünülenlerin karşısında , burdaki muhalefet Partilerinde , direnecek bir güç olmadığı anlaşılacaktır.

Ekim ayında, yeni bir sürecin başlatılacağı önemli bir gelişmenin öne çıkacağı ADIMLARI hep birlikte izleyeceğiz. Hepimize kolay gelsin.

Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar